ANKARA- İş sağlığı ve güvenliği tedbirlerinin sadece yasal bir
zorunluluk değil insanın en temel haklarından biri olduğunu vurgulayan TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Ülkemizde, iş sağlığı ve güvenliği
konusunda önemli adımlar atılmakla birlikte hala iyileştirilmesi gereken
alanlar bulunmaktadır. Özellikle küçük ölçekli işletmelerde ve belirli
sektörlerde iş kazaları ve meslek hastalıkları daha sık görülmektedir. Bu
nedenle, iş sağlığı ve güvenliği konusunda farkındalığın artırılması, yasal düzenlemelerin
takip edilmesi, düzenli denetimlerin yapılması ve çalışanların eğitimine önem
verilmesi büyük önem taşımaktadır. Sonuç olarak, iş sağlığı ve güvenliği sadece
bir yasal zorunluluk değil, aynı zamanda insanların en temel haklarından
biridir” dedi.
-“2023 YILINDA
TÜRKİYE’DE İKİ BİNE YAKIN İŞÇİ HAYATINI KAYBETTİ”
İş
Sağlığı ve Güvenliği Haftası vesilesiyle yazılı bir mesaj yayınlayan Türkiye
Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “ILO verilerine göre 2023 yılında Türkiye, ölümcül
olmayan mesleki yaralanmalar bakımından dünyada 11. sırada, ölümlü iş kazası
sayısı bakımından ise 15. sırada yer alıyor. İş kazaları üzerine veriler
toplayan ve paylaşan İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin (İSİG) verilerine göre 2023 yılında en az bin 929 işçi hayatını kaybetti. Bir ülkede meydana
gelen iş kazalarının sayısının azalması, o ülkenin iş sağlığı ve güvenliği
açısından ne kadar başarılı olduğunun bir göstergesi olarak kabul edilmektedir.
İş sağlığı ve güvenliği yönetiminin uygulanabilirliği ile iş kazalarının
önceden engellenmesi oldukça önemlidir. Unutulmamalıdır ki her iş kazası
önlenebilir nitelikte bir risktir ve bu konuda alınacak önlemler hayati önem
taşır. Herkesin sağlıklı ve güvenli bir çalışma ortamına sahip olması, daha
verimli ve mutlu bir işgücü yaratmaya yardımcı olur” ifadelerini kullandı.
-“SAĞLIKLI ÇALIŞMA ORTAMI İŞLETMENİN VE TOPLUMUN
YARARINADIR”
İş sağlığı ve güvenliği
konusunun seçenek değil zorunluluk olduğunu belirten Palandöken, “Çalışanların
daha güvenli bir ortamda çalışmalarını sağlamak, hem işverenlerin hem de
çalışanların ortak sorumluluğudur. İşverenlerin ve çalışanların iş sağlığı ve
güvenliği konusunda bilinçlenmeleri, uygun ekipmanların kullanımı, risklerin
değerlendirilmesi ve önleyici tedbirlerin alınması önemlidir. Sağlıklı çalışma ortamları oluşturarak,
çalışanların daha mutlu, daha sağlıklı ve daha verimli olmalarını sağlamak hem
işletmelerin hem de toplumun yararınadır. Esnaf ve sanatkarlar için iş sağlığı ve güvenliği konularına uyum
sağlamak, yasal sorunlardan kaçınmak ve işletmelerini güvende tutmak açısından
hayati öneme sahiptir. İşletmelerin itibarını korumak için düzenli olarak iş
sağlığı ve güvenliği önlemleri alınmalı ve çalışanlara gerekli eğitimler
verilmelidir. Bu vesile ile 4 - 10 Mayıs İş Sağlığı ve Güvenliği Haftası’nda
tüm işletmelere kazasız bir çalışma hayatı dilerken, bu konuda daha bilinçli,
duyarlı ve sorumlu olmamız gerektiğinin altını çiziyorum” dedi.