ANKARA- Kıyafetten elektriğe, sudan gıdaya kadar her
konuda tasarruf zamanı olduğunu vurgulayan TESK Genel Başkanı Bendevi
Palandöken, “Pandemi dönemi bize
tasarruf yapmanın ve israftan kaçınmanın her zamankinden daha önemli olduğunu gösterdi.
Son 3 yılda ülkemizde tasarruf oranı yüzde 15, yüzde 14, yüzde 13 olarak
geriledi. 31 Ekim Dünya Tasarruf Günü bu bakımdan, herkesin yediği ekmekten
giydiği ayakkabıya kadar tasarruf yapmasının aile bütçesi ve ülke ekonomisine
çok büyük katkısı olduğunu bir kez daha hatırladığı gün olmalı” dedi.
-“TASARRUF GELECEĞİMİZİ GARANTİYE ALMAKTIR”
Küçük yaşlardan
itibaren tasarruf alışkanlığı edilmesi gerektiğine dikkati çeken Türkiye Esnaf
ve Sanatkârlar Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Geleceğimizi garantiye almak, önce aile
bütçemize daha sonra ekonomimize katkıda bulunmak için tasarruf yapmak, hem
ahlaki hem dini açıdan hepimizin sorumluluğu. Küçük yaşlardan itibaren
edinilmesi gereken bir alışkanlık. Giyecek yeteri kadar ayakkabımız varken, bir
çeşit daha almamak, lüzumsuz ise ışığı kapatmak, akıtan su vanalarını
değiştirmek, kullanılmayan fişleri prizden çekmek, iki ekmek yetiyorken
üçüncüyü almamak, düzenli olarak kumbara sistemi gibi birikim yapmak gibi daha
onlarca örnekleri çoğaltabileceğimiz tasarruf yöntemi var. Hem enerji hem gıda
hem para konularında tasarruf, büyük çapta düşünüldüğünde ülkelerin cari
açıklarına kadar etkisi olan, basit ama etkili bir yöntem” diye konuştu.
-“ÜLKEMİZDE TASARRUF ORANI HER YIL DÜŞÜYOR”
Geleceğini düşünen
herkesin tasarruf bilinci edinmesi için Dünya Tasarruf Günü’nü beklememesi
gerektiğini hatırlatan Palandöken, “Herkesin
tasarruf bilincine sahip olması için 31 Ekim Dünya Tasarruf Günü’nü beklemesi
gerekmiyor. Özellikle de pandemi sürecinde har vurup harman savurmamak
gerektiğini, gıdaya ulaşımın, kazancın, birikimin önemini tüm dünya olarak fark
ettik. Ülke olarak da bu bilinçle hareket etmeliyiz. TÜİK verilerine göre
tasarruf oranımız 2017’de yüzde 15’ken 2018’de yüzde 14’e, 2019’da ise bu oran
yüzde 13 olarak belirlendi. Oran yükselmesi gerekirken düşüyorsa, tasarruf
bilincimiz azalıyor demektir. Kendi bütçemiz, çocuklarımızın geleceği,
ülkemizin ekonomisi, enerji kaynaklarının sürekliliği için topyekûn bir
tasarruf bilincine sahip olmamız şart” şeklinde belirtti.