ANKARA- Ülkemizde her yıl 400 bin ton elektronik atığın oluştuğunu belirten TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Hızla değişen ve gelişen elektronik eşyalar, ülkemizde ve dünyada artarak büyüyen yeni bir atık türünü oluşturdu. İhtiyacımız olmamasına rağmen elektronik eşyalarımızı sık sık değiştirmeyi, yenilemeyi, cihazlarımızla övünmeyi ve maalesef gösterişi seviyoruz. Ülkemizde nüfusun yalnızca yüzde 1,5’inin cep telefonu yok. Nüfusumuzun yarısı ise cep telefonlarını 3 yıl içerisinde değiştiriyor. Cep telefonu başta olmak üzere buzdolabı, çamaşır makinesi, televizyon gibi elektronik eşyaların fuzuli olarak değiştirilmesi sebebiyle ülkemizde her yıl 400 bin ton elektronik atık oluşuyor. Eğer böyle devam ederse doğal kaynaklarımızın sonsuz olmadığını yakın gelecekte anlayacağız” dedi.
-“ELEKTRONİK ATIKLARIN YALNIZCA 5’TE 1’i GERİ DÖNÜŞTÜRÜLEBİLİYOR”
Kaynakların heba edilmemesi için Sıfır Atık Seferberliğinde elektronik atıkların unutulmaması gerektiğini ifade eden Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Çöpe atılan elektronik eşyaların yalnızca beşte biri geri dönüşümle yeniden değerlendirilebiliyor. Sıfır Atık Seferberliğindeki geri dönüşüm bilincimiz elektronik atıklar konusunda da edinilmeli. En başta üreticilerimiz elektronik aletleri üretirken kaynaklarını geri dönüşümlü malzemelerden seçmeli ve temiz enerji prensibiyle çalışmalı. Ayrıca tüketiciler yeni bir cihaz almaya heveslendiğinde, istek mi yoksa ihtiyaç mı muhasebesini yaptıktan sonra satın almaya karar vermeli. Her türlü elektronik eşya satın alırken özellikle beyaz eşyalarda enerji tasarruflu ve A+ sınıfta ürünler tercih edilmeli. Çünkü evlerimizde kullandığımız enerjinin yüzde 50’sini beyaz eşyalar tüketmektedir. Yeni satın alınacak cihazların A sınıfı tercih edilmesi elektrik tüketimini yaklaşık yüzde 30 oranında düşmesini sağlayacaktır” diye konuştu.
-“İHTİYACI KARŞILIYORSA YENİLEMENİN MANTIĞI YOK”
Öte yandan tüketim çılgınlığından da kurtulmamız gerektiğini söyleyen Palandöken, “Üreticiler, müşterilerin dikkatini çekebilecek yeni ve yenilenmiş elektronik ürünler üretmeyi hedefliyor, ancak bu sürdürülebilir tüketim fikri ile uyumlu olmadığı gibi elektronik atığın artmasına sebep oluyor. Bu yüzden tüketiciler mecburi olmadığı sürece sırf bir üst modeli çıktı diye elektronik eşyalarını değiştirmemeli. Şayet ihtiyacı karşılıyorsa yenilemenin bir mantığı yok. Yalnızca cihaz hammaddesi kaynakları için değil, sonuçta artan nüfus için ihtiyaç olan enerjiyi doğamızdan sağlıyoruz. Doğamızı korumak adına tüketim çılgınlığından vazgeçmeliyiz. Ayrıca bu konuda gerekli bilincin oluşturulması için atık yönetim sistemin yeniden düzenlenmesi, kaynakların heba edilmemesi için elektronik eşya üreticisi büyük markalarla, küçük ve orta ölçekli işletmeler, bilim insanları, sendikalar, sivil toplum örgütleri ve dernekler arasındaki sistematik iş birliğinin arttırılması gerekiyor” şeklinde konuştu.